Jump to content

Öne Çıkarılanlar

4e13e6e82428250a3c4b.png

Maravilla Kültürü ve Yeşil Işık Deneyimi: Rehbere Giriş

 

Bu rehber, Maravilla çetelerinin kültürel dokusunu, tarihi kökenlerini ve çete içi dinamiklerini anlamak isteyenler için bir kılavuz niteliğindedir. Maravilla, köklü bir çete geleneğine sahip olup, yaşayan bir altkültür olarak özgün sembolleri, ritüelleri ve kimlik öğeleriyle dikkat çeker. Rehberde, bu kültürün tarihsel arka planı, hiyerarşik yapısı ve üyeler arasındaki “yeşil işık” deneyimi detaylı olarak incelenmektedir.

Rehberin temel kaynakları, sosyologların ve alan araştırmacıların birebir görüşme yöntemleriyle topladığı verilere dayanmaktadır.

 

Giriş

Maravilla çeteleri, Los Angeles, Kaliforniya'da faaliyet gösteren ve esas olarak Meksika kökenli Amerikalılardan oluşan suç gruplarıdır. Bu çeteler, 20. yüzyılın başlarından itibaren ortaya çıkmış ve zamanla bölgedeki en eski ve etkili çetelerden biri haline gelmiştir.

Maravilla çetelerinin üyeleri genellikle Chicano kültürüne mensuptur. Chicano terimi, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Meksika kökenli Amerikalıları tanımlamak için kullanılır ve bu grup, kendi kültürel kimliklerini vurgulayan bir topluluktur. Pachuco kültürü ise 1940'larda ve 1950'lerde ortaya çıkan, zoot suit adı verilen özel kıyafetleri ve benzersiz bir yaşam tarzını benimseyen genç Meksika kökenli Amerikalıları ifade eder. Maravilla çeteleri, bu kültürel akımlardan etkilenmiş ve kendi kimliklerini oluşturmuşlardır.

Aztek kültürü, Meksika'nın yerli halklarından biri olan Azteklerin tarihini ve geleneklerini içerir. Maravilla çeteleri, Aztek kültüründen semboller ve ritüeller benimseyerek kendi kimliklerini güçlendirmişlerdir. Özellikle dövmeler, graffiti ve diğer görsel sanatlar aracılığıyla Aztek sembollerini kullanarak kültürel miraslarını yansıtırlar. Aslında bu konuya daha detaylı değinmek gerekiyor ama Chicanoları anlatan daha detaylı rehberler var, o rehberlere gözatabilirsiniz.

 

La Eme

La Eme, 1950'lerde Kaliforniya'da bir grup Meksikalı genç tarafından kuruldu. Siyah ve Beyaz mahkumların baskısından korunmayı hedefleyen grup, şiddetle güç kazandı ve hapishane avlularında kontrol sağladı. Ayrıca uyuşturucu ticaretini yönetip Chicano kimliğini kullanarak etnik gerilimleri artırdı. Bu durum, Black Guerrilla Family ve Aryan Brotherhood  gibi diğer ırk temelli çetelerin kurulmasına yol açtı.

La Eme, Kaliforniya hapishanelerini ve cezaevlerini Güneyliler için daha güvenli ve öngörülebilir hale getirmiştir (Weide 2020, 2022a). Ancak bu düzenin sağlanmasında kullandığı temel araç, demir el bir disiplin olmuştur. Kural ihlalleri, ihlalin ciddiyetine göre cezalandırılmıştır: küçük bir ihlal uyarı ile geçiştirilirken, orta dereceli ihlaller fiziksel dayakla, ciddi ihlaller ise ölümle sonuçlanmıştır.

Sokaklarda ise serbest bırakılan La Eme üyeleri ve adayları, örgüte karşı gelen isyancı çetelere saldırmakta ve direniş gösterenleri öldürmektedir (Blatchford 2009). İsyancı çetelerden olanlar hapse düştüğünde, La Eme tarafından hedef alınmaktadır. Ayrıca, cezaevlerinde hâlihazırda bulunan isyancıların yakınlarına ya da aynı çetenin diğer üyelerine de saldırılmaktadır.

Bu eylemler, Güneylilere açık bir mesaj niteliğindedir: La Eme’ye ya itaat edecekler ya da sürekli bir “yeşil ışık” tehdidi altında, sırtlarında bir hedefle yaşamaya mahkûm olacaklardır.

 

2d7d584733bcef4cf0ea.png


Maravilla İsyanı

La Eme'nin otoritesine karşı bazı çeteler rahatsızlık duymaya başladı. Özerkliği feda etme, Güneyli kimliğini benimseme ve La Eme'nin liderliğini tanıma gibi talepler; yeni kuralları, disiplin önlemlerini kabul etme baskıları; boyun eğmeyenlerin şiddet ve baskıya maruz kalacağı tehdidi, birçok çetenin sabrını taşırdı. İsyan ve meydan okuma, çete kültüründe köklü bir özellik olduğundan, bazıları büyük zarar göreceklerini bilseler bile geri adım atmadı. Bu sebeple 1990'lar boyunca, Opal Street Locos (Boyle Heights) ve Lowell Street (Kuzeydoğu Los Angeles) gibi çeteler direnmeye çalıştı. Ancak bu direniş, neredeyse tamamen yok olmalarına ya da faaliyet gösteremeyecek hale gelmelerine yol açtı. Yine de direnişleri onurlandırılan bu çetelerin aksine, bazıları daha başarılı bir duruş sergiledi.

1993 yılında Maravilla çeteleri, Doğu Los Angeles'taki Belvedere Park'ta bir toplantı düzenledi. Toplantıda, saygın Maravilla üyeleri, onur ve sadakati korumanın öneminden bahsetti. Los Angeles'ın orijinal Meksika barrioları olarak, kendilerini özel bir konumda gördüklerini vurguladılar. Dışarıdan kimsenin onlara nasıl hareket edeceklerini söyleyemeyeceğini veya kazançları üzerinden uyuşturucu vergisi talep edemeyeceğini ifade ettiler. Toplantıya katılan bir Maravilla üyesi o günü şöyle hatırlıyor:

“Toplantımız Belvedere Park'ta oldu ve orada dört yüz, beş yüzü aşkın vato [adam] toplandı. Tüm barriolardan kankalar [çete üyeleri] oradaydı: Arizona, Marianna, El Hoyo, Lopez ve diğer tüm [Maravilla] barrioları. Maravilla onuru ve saygısı hakkında konuştular. Meksika Mafyasına vergi ödemeyeceğimizi söylediler. Doğu Los Angeles bizim bölgemizdi. Burada ne yapacağımızı kimse bize söyleyemezdi. Kimse bize burada uyuşturucu satmamız için kira ödetemezdi. Chale! [Asla!]”

Bu isyan, Maravilla çetelerinin bağımsızlıklarını savunarak La Eme'ye karşı bir duruş sergilediği önemli bir dönüm noktası olarak tarihe geçti.

 

Toplantının ana teması birlikti. Maravillalar La Eme'nin hapishane ve hapishanedeki gücünü anlamıştı. Aslında, bazı Maravillalar orijinal Meksika Mafyasının bir parçasıydı ve son birkaç on yılda daha fazlası katılmıştı (Enriquez ve Mendoza 2021). La Eme üyeleri cesur, gözü pek ve acımasız katillerdi; kelepçeliyken ve ıslah gardiyanlarının huzurunda bile düşmanlarına saldırmanın yollarını bulmuşlardı (Blatchford 2009). Bu yüzden, güçlü hapishane çetesiyle mücadele etmek riskliydi. Altmışlı yaşlarının başındaki bir Maravilla şunları anlattı:
Görüyorsunuz, örgüte [La Eme] karşı hiçbir şeyimiz yoktu. O adamlara saygı duyuyorduk. Size daha önce de söylediğim gibi, bu adamlar akıllı, zeki, saçmalamayan insanlar. Ciddi bir yürekleri var ve işlerini iyi yapıyorlar. Onlarla oynayacak bir şey yok. Tüm bunları söyledikten sonra, Maravilla'da da yürek var. Size şunu söyleyebilirim, organizasyonu [La Eme] başlatan adamlardan bazıları buradan, Maravilla'dandı. Ve bizim birkaç mahallemizden onlara katılan çok sayıda adamımız vardı. Bu yüzden örgüt [La Eme] bize hizaya girmemiz, uyuşturucu vergisi ödememiz gerektiğini söylediğinde “Chale!” dedik. [Asla!]. Toplantıda konuşan arkadaşlar bize çatışmalarımızı bir kenara bırakıp bir arada durmamız gerektiğini söylediler. Çünkü bazı Maravilla mahalleleri arasında çok fazla savaş yaşanıyordu. Bir sürü cenazeye gidiyorduk çünkü sağda solda birbirimizi öldürüyorduk. Ama o toplantıda savaşları sona erdirmeye karar verdik çünkü [Meksika] Mafyası ile daha büyük bir savaşımız yaklaşıyordu. Her [Maravilla] mahallesinin davamız için savaşmasına ihtiyacımız vardı.

 

Greenlight Deneyimi

Maravillalar, La Eme'nin gücünden haklı olarak endişe duyuyordu. Güney Kaliforniya’daki hemen her barrio, La Eme'nin liderliğini kabul etmişti. Bu, Maravillaların sadece Kaliforniya'daki hapishanelerde dört yüz kadar üyesi bulunan La Eme hapishane çetesiyle değil, aynı zamanda on binlerce Sureño (Güneyli) askerle de karşı karşıya olduğu anlamına geliyordu. Ancak Maravillalar, mahallelerinin bağımsızlığını savunma kararlılığındaydı. Tutuklanıp Los Angeles İlçe Hapishanesi'ne götürüldüklerinde, bu kararlılıkla adeta düşmanlarının yuvasına girmiş oldular. La Eme, Sureño'ları kullanarak onları bıçaklattı ya da fiziksel saldırılara maruz bıraktı. Kırklı yaşlarının sonlarındaki bir Maravilla bu durumu şöyle anlatıyor:

“Los Angeles İlçe Hapishanesi'ne gitmek ölüm cezası gibiydi. La Eme'ye boyun eğen tüm o Sureño'lar bize saldırıyordu. Bir hücreye girdiğiniz anda neler olacağını anlardınız. İçlerinden biri size ‘Nerelisin, ese?’ diye sorardı. ‘Soy Maravilla [Ben Maravilla’yım]’ dediğiniz an her şey bitiyordu. Sizi dövmeye başlarlardı. Bir keresinde bir grup Sureño ile aynı hücreye konduğumu biliyordum ve başıma geleceklerden emindim. Ama Maravillalıysanız geri adım atamazsınız. Kendimi hazırladım. Hücredeki adamlardan biri bana ‘Orale, sen nerelisin?’ dedi. ‘Soy de Maravilla [Maravilla’lıyım]’ dedim. Hepsi bu kadar. Dört ya da beş adam birden bana saldırdı, ben de karşılık verdim. Ama beni alt ettiler. Çenemi ve kaburgalarımı kırdılar. Yere düştüğümde bile tekmelemeye devam ettiler. Ama geri adım atmadım, Randy. O hücreden çıktım, ama geri adım atmadım.”

Bazı Maravilla üyelerine göre, Sureño'ların kendilerine saldırmaktan duydukları rahatsızlık açıkça görülüyordu. Özel anlarda, Sureño'lar bunun kişisel olmadığını, La Eme'nin emri olduğunu itiraf ediyordu. Eğer bu emirleri yerine getirmezlerse, La Eme'nin öfkesine maruz kalacaklarından korkuyorlardı. Ellili yaşlarındaki bir Maravilla, bu durumu şöyle dile getirdi:

“Gençlik Dairesi’nden eski bir kankam [arkadaşım] vardı, sonradan Güneyli olmuştu. Maravilla’lı değildi, ama Los Angeles şehir merkezine yakın bir mahalledendi. İlçe hapishanesinde karşılaştık, kimse bakmıyorken bana selam verdi. Kırgınlık olmadığını, saygısızlık hissetmemem gerektiğini söyledi. Güneyli kurallarına uymak ve La Eme'nin yeşil ışık listesindeki mahallelere saldırmak zorundaymış. Bana bu adamları dinlemeleri gerektiğini çünkü yeni programın bu olduğunu, kurallara uymayan mahallelerin de kendi yeşil ışıklarını alacağını söyledi. Açıkça konuşmasına ve bana saygı duyup bunları söylemesine saygı duydum. Ama ona Maravilla’ların farklı olduğunu ve La Eme’yi takip etmeyeceğimizi söyledim. O da buna saygı duydu. Sonra yollarımız ayrıldı.”

Bu yaşananlar, Maravilla’nın bağımsızlık mücadelesinin zorluklarını ve kararlılığını yansıtıyordu. La Eme’ye boyun eğmemek, hem onur mücadelesini hem de fiziki bedellerini göze almak demekti.

 

4ebe3a53289ca0ddc7c4.png

 

Direnmenin Bedeli: Yeşil Işık Altında Yaşamak

Direnmek, Maravillalar için neredeyse kaçınılmaz bir şekilde zarar görmek ya da öldürülmek anlamına geliyordu. Birçok Maravilla, hapishanede ya da nezarethanede bıçaklandığını anlatıyordu. Mahkumlar, ranzalardan söktükleri metal parçalar, plastik diş fırçaları ya da tahta parçalarını bıçak haline getiriyordu. Bu malzemeler, beton üzerinde yeterince keskin hale getirilip, gizlice saklanacak alanlara taşınıyordu. Genellikle saldırı emri geldikten sonra bu bıçaklarla düşmanlarına saldırılıyor, öldürülmeleri hedefleniyordu. Maravillalar, bu tür saldırıların sık hedeflerindendi. Altmışlı yaşlarının sonlarındaki bir Maravilla, yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:

“Hapishanede birkaç kez bıçaklandım. İlk seferde bir Güneyli lider beni çağırdı ve Maravilla’dan olduğumu bildiğini söyledi. Bahçede huzuru korumak istediğini ve pleitos [çatışma] istemediğini ekledi. Sonra dövmemi sildirmem gerektiğini söyledi. Yani hayatta kalmak için mahalleme leke sürmemi istiyordu. Bana bunun benim seçimim olduğunu söyledi. Siktir et o putoyu! [eşcinsel fahişe] Maravilla dövmemi kimse için sildirmeyecektim. Bir hafta sonra, bahçede yürürken iki adam bana saldırdı. Voom, voom, voom! Üç kez bıçaklandım. Jura [infaz koruma memurları] geldi, beni revire götürdü. İyileştim ve başka bir hapishaneye gönderildim. Ama sonra aynı şey tekrar oldu. Bir adam sırtımdan saldırdı. Döndüm ve bıçağı ondan almaya çalıştım. Ama yine revire döndüm.”

Sayıca az olmalarına rağmen Maravillalar direnmek zorunda hissediyordu. Çoğu zaman yanlarında sadece birkaç kişi oluyordu, bazen de tamamen yalnız kalıyorlardı. Bu nedenle sürekli tetikteydiler. Hapishanede her an saldırıya uğrayabileceklerini biliyorlardı. Dahası, La Eme’nin emirlerini ileten liderler, bazen saldırıyı geciktirerek akıl oyunları oynuyordu. Bu, ya büyük bir kaygı ya da sahte bir güvenlik hissi yaratıyordu. Kırklı yaşlarının ortalarındaki bir Maravilla, bu durumu şöyle özetledi:

“Randy, eğer saldırı hemen gelmiyorsa, o zaman daha kötü. Çünkü ne zaman geleceğini bilemezsiniz. Hapishane avlusunda yürürsünüz ve birinin gelip sizi bıçaklamasını beklersiniz. Maravilla'daki kankalarınızla etrafa bakar, en ufak bir hareketi izlersiniz. Yemekhaneye giderken ya da duş alırken, her an gelebilirler. Ama eğer gelmezlerse, bir süre sonra bahçenin güvenli olduğunu düşünmeye başlarsınız. Bu da hatadır. Çünkü yeşil ışığı yakan kişi ne zaman isterse emri verir ve siz sadece hazır olmak zorundasınız. Eğer rahat davranırsanız, işte bu sizin çöküşünüzdür. Herhangi bir gün, bir Sureño'ya emir verilir ve sizi hedef alır. Bahçede yüzlerce Sureño vardır ve hangisinin size saldıracağını asla bilemezsiniz.”

Bu sözler, Maravillaların her an tetikte oldukları, ne zaman ve kimden geleceklerini bilmedikleri saldırılarla dolu bir hayatı gözler önüne seriyor. Yeşil ışık altında yaşamak, sürekli bir hayatta kalma savaşıydı.


Savaşın Sınırlarında: Maravilla ve Sureños Arasındaki Çatışma

Maravillalar, kaybedilmiş bir sebeple savaştıklarının farkına varmışlardı. Fakat bu, onurlarına indirilen bir darbe değildi. Egemenlik ve bağımsızlık için savaşmak, asaletin simgesiydi. Gözlemlerine göre, bu savaş kaybedilmiş gibi görünüyordu çünkü sayıca Güneylilere karşı galip gelme şansları yoktu. Ancak, savunmada değil de hücumda savaşmaya başladıklarında, bir çıkmaz yaratacak kadar kuvvetli olduklarını fark ettiler. Bu stratejiyle Maravillalar, Güneylilere görünür şekilde saldırmaya başladılar.

Bir hücreye yerleştirildiklerinde, çoğu zaman sayıca üstün olan Güneylilere karşı yerlerini savunmak yerine, doğrudan en yakınlarındaki Sureño'ya saldırıyorlardı. Amacı, o kişiyi nakavt etmekti. Bu şekilde, geriye kalanlarla karşılaştıklarında, onlara karşı şanslarını arttıracaklardı. Sorgulama yapmadan, doğrudan savaşıyorlardı. Bahçede, yemekhanede veya tutuklanmayı beklerken, etraflarındaki herkese "Nerelisin?" diye soruyor, ilk duydukları Güneyli çeteye ait ismi veren kişiye saldırıyorlardı.

Ellili yaşlarının başındaki bir Maravilla, durumu şu şekilde açıkladı:

"Eğer hücreye konduğunda Güneylilerle dolu bir yer varsa, beklemeye gerek yok. ‘Nerelisin?’ sorusunu sormak zorunda değilsiniz. Hemen en yakınımızdakine saldırıyoruz, onu nakavt etmeyi hedefliyoruz. Sonra gerisi daha kolay oluyor. Bahçede ya da yemekhanedeyken de aynı şekilde davranıyoruz. Çetelerini sormak, ardından anında hareket etmek gerekiyor. Başka bir yolu yok."

Maravillalar, sayıca az olmalarına rağmen, mücadeleye kararlılıkla devam ediyorlardı. Bir Sureño ile karşılaştıkları her an, ona saldırmak, onu mahvetmek, kendi kimliklerini ve onurlarını savunmak için fırsat kolluyorlardı. Bir Maravilla, bu durumu şu şekilde dile getirdi:

"Onlardan herhangi birini gördüğümüzde, her yerde onları mahvetmeye başladık. Sayıca az olmamız önemli değildi. Bir Maravilla, üç ya da dörde eşittir, zaten bu kadar kalbimiz var. Kolay kolay batmayacağız, bunun için bir şöhretimiz var. Fırsat buldukça kafalarını kırmaya başladık."

Bu durum, yalnızca hapishanede değil, dışarıda da devam etti. Serbest bırakılan Sureños, Maravillalar tarafından sürekli olarak hedef alınarak dövülüyordu. Bir Maravilla, yaşadıklarını şu şekilde hatırladı:

"Bir keresinde, dört ya da beşimizi bir hücreye koydular ve yanımıza bir Sureño yerleştirdiler. Gardiyanlar, o hücrede kaç tane Maravilla olduğunu bilmiyor olmalıydılar. Mesaj vermek için çok iyi bir fırsatımız vardı: ‘Sen bize yap, biz de sana geri yapacağız. Biz Maravilla'yız.'"

Maravillalar ile Güneyliler arasındaki çatışma giderek şiddetlendi. Her iki taraf da büyük kayıplar verdi, bıçaklanmalar ve dayaklar yaşandı. Los Angeles Bölge Hapishanesi yetkilileri, bu durumu kontrol altına almak için özel önlemler almaya karar verdi. Maravillaları, diğer mahkumlardan ayırmak için yalnızca Maravillaların bulunduğu özel bir modül oluşturuldu. Maravilla statüsü taşıyan tutuklular, girişte dövmeleri veya ifadeleriyle tanındığında, istemeden bu modüle yerleştiriliyordu. Bu, şiddeti azaltarak her iki tarafın da daha az mağduriyet yaşamasını sağladı. Ancak, bazı dirençli Maravillalar, Maravilla kimliklerini açıkça ifade etmekten kaçındılar ve genel nüfusa yerleştirildiler. Bir Sureño ile karşılaştıklarında, onları dövdüler. Ardından, tecrite alındılar ve sonunda Maravilla modülüne yerleştirildiler. Kırklı yaşlarının başındaki bir Maravilla, durumu şu şekilde anlattı:

"Ayrılmamızı istemediler. Herkesten ayrı olmak zorunda kaldık çünkü Sureños'a saldırmaya devam ediyorduk. Ne kadar oldukları önemli değildi, geri adım atmayacaktık. Bir kısmı, yurda varır varmaz bize, ‘Topla şunu!’ diyordu. Biz de onlara, ‘Neden bana bunu sardırmıyorsun? Hiçbir yere gitmiyorum,’ diyorduk. Ve orada savaştık. Hapishane, ne olursa olsun geri adım atmadığımızı gördü ve bu yüzden Maravilla modülünü oluşturdu. Eğer Maravilla'lıysan, ne olursa olsun o modüle gidecektin."

Maravillalar, kimliklerini savunurken karşılaştıkları zorluklara rağmen geri adım atmadılar. Hapishane, onları daha fazla izole ederek bu çatışmayı kontrol altına almaya çalışsa da, Maravillaların direnci, yerleşik bir kültür haline gelmişti.

 

Yeşil ışığın anlamı

Yeşil ışığın anlamı, Maravilla çetesi için derin bir dönüşümün simgesi haline geldi. 1993 ile 2006-2007 arasında La Eme'ye karşı yürütülen mücadele, sonunda bir barış anlaşması ile sona erdi ve Maravillalar, Güneylilerle açıkça karşılaşmadan, şiddet kullanmadan hapishanelerde varlıklarını sürdürebildiler. Bu barışın nasıl gerçekleştiği net bir şekilde belgelenmemiştir, ancak birkaç spekülasyon öne sürülmüştür. Bazı katılımcılar, Maravillaların La Eme'nin uyuşturucu işine katılmayı kabul etmeleriyle barışın sağlandığını iddia ederken, diğerleri, Eme üyesi olan bir Maravilla'nın barış için gerekli olan yeşil ışığı kaldırarak tüm politikayı sildiğini ileri sürmüştür.

Bazı katılımcılar, Güneylilerin Los Angeles bölgesindeki büyük kayıplardan sonra, savaşmak yerine Maravillaları entegre etmeye karar verdiklerini söyleseler de, kesin sebep hala gizemini korumaktadır. Ancak, yeşil ışık, o dönemi yaşayan Maravillalar için hâlâ büyük bir anlam taşır. Artık La Eme'ye karşı direnç gösteren cesur askerler olarak kendilerini tanımlıyorlar.

Bir Maravilla'nın belirttiği gibi, çoğu çete La Eme'ye boyun eğmişti, ama Maravillalar her zaman kendi mahallelerine sadık kalmayı seçtiler. Mahallelerine olan bağlılıkları, La Eme'ye olan bağlılıklarından her zaman daha öncelikliydi. Bu, Maravillaları diğer çetelerden ayıran en önemli özelliktir: Onurları ve özgürlükleri her şeyden önce gelir.

Yeşil ışık sonrasında, Maravillalar için yeni bir gerçeklik başladı. Çoğu, hapishane dışında ve içinde Güneylilerle karşılaştıklarında, bu karşılaşmaların çoğunda övgü aldıklarını söylemişlerdir. Ancak, Maravillaların çete dünyasında kazandıkları statü, bu tür karşılaşmaların ötesine geçerek, onları daha fazla tanınan ve saygı gören figürler haline getirmiştir.

Bununla birlikte, bazı yaşlanan Maravillalar, geçmişteki mücadelelerin ve verdikleri tüm savaşların boşa gitmiş gibi göründüğünden şikâyet etmektedir. Bu, özellikle de La Eme'nin etkisi altına girdiklerinde yaşadıkları hayal kırıklığıyla ilgilidir. Birçok Maravilla, Güneyli çete stiline uyum sağlamak zorunda kalmaktan dolayı öfkelerini dile getirmiştir. Bu Maravillalar, La Eme'nin onları kendi emrinde tutmaya başladığını ve artık bağımsız hareket edemediklerini hissetmektedirler.

Öte yandan, bazıları, Green Light döneminde yaşadıkları zorlukların ardından, Güneyli çetelerle barışın ve onlara katılmanın daha arzu edilir bir seçenek olduğunu düşünmektedir. Geçmişin acılarını geride bırakmak, hayatta kalmak ve daha huzurlu bir yaşam sürmek için yapılan bu değişim, bazen zorunlu, bazen de stratejik bir hamle olarak kabul edilmiştir.

 

Çözüm

La Eme'nin hapishane rejimi, Kaliforniya'daki hapishaneler ve cezaevleri için temel bir yapı sağlamaktadır. Güney Kaliforniya’daki barrio çeteleri için yapı ve organizasyon sunan bu sistem, üyelerinin kendilerini güçlü bir şekilde Güneyli olarak tanımlamalarına ve etkileşimlerinin net kurallar çerçevesinde şekillenmesine olanak tanımaktadır. Bu sistem, şiddeti azaltarak öngörülebilirliği artırmış ve tüm üyelerin neler yapması gerektiği konusunda net bir fikir sahibi olmasını sağlamıştır. Ancak, La Eme’nin mahkumlar üzerinde baskı ve kontrol uyguladığı gerçeği de göz ardı edilemez. Mahkumlar, La Eme’ye olan bağlılıklarını sorgulayamamaktadır; bu durum, onları "örgüt" veya "o adamlar" olarak adlandırmaktan bile çekinmelerine neden olmaktadır. Bu korku, hayatta kalmak için uyum sağlama zorunluluğundan kaynaklanmaktadır.

La Eme’nin uyguladığı zorunlu uyum, şiddetle düzeni sağlamaktan çok, mahkumlar arasında bir tür sosyal düzen yaratma amacı gütmektedir. Mahkumlar, bu zorlayıcı hapishane ortamında, cezaevini yönetmek için güç kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Brezilya’daki araştırmalar da bu durumu destekler; burada en şiddetli mahkumlar, hapishane rejimi kurmak için öldürmeler gerçekleştirmekte, gücü yalnızca kendi yararlarına kullanmaktadırlar Maravilla örneği, hapishanedeki yönetimin sadece cezaevi yetkilileriyle değil, mahkumlar arasında da müzakereler yoluyla şekillendiğini göstermektedir. La Eme, Maravillaların bağımsızlıklarına son vermelerini ve çete kimliklerinden vazgeçmelerini talep etti, ancak Maravillalar bu taleplere direnerek örgütlendiler. Bu, onların La Eme'nin baskıcı yönetimine karşı koymalarını sağladı. Yeşil ışık, La Eme'nin Güney yakasında mahkumlara sadece güvenlik ve kaynak sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda yasa dışı faaliyetlerden daha büyük kazanç elde etme amacını taşıdığını gösterdi.

Yeşil ışık, hapishane çetelerine karşı organize mahkum isyanlarının, bir süreliğine olsa da, başarılı olabileceğini de gösterdi. Maravillaların direnişi, Los Angeles İlçe Hapishanesi yetkililerinin devreye girip onlara özel bir modül ayırmalarını sağladı. Bu, Maravillaların, kendi kimliklerini koruyarak ve yönetimsel bağımsızlıklarını savunarak, hapishane içinde kendilerini daha iyi organize etmelerine olanak tanıdı.

Sonuç olarak, bu tür mahkum direnişleri, hapishane çetelerinin ve yetkililerin yönetişim modellerinin nasıl şekillendiğini anlamamız açısından önemlidir. Çoğu zaman, mahkumlar, aşırı kalabalık ve kaynak sıkıntısı çeken hapishane koşullarında sosyal düzen kurmayı talep ederken, şiddet ve isyanlara yol açabilecek müzakereler gerçekleştirmektedir. Bu süreçlerin detaylandırılması, hapishane içindeki yönetimsel yapıları ve mahkumların kendilerini nasıl organize ettiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

 

Spor Kültürü

Maravilla'nın spor kültürü, topluluk içinde hem sosyal bağları güçlendiren hem de kimlik oluşturan önemli bir unsurdur. Maravilla Hentbol Sahası, bu kültürün merkezinde yer almış bir toplum kurumudur. 1930'lardan 1970'lere kadar hentbol ya da futbol oynanan bu saha, genç erkekler için hem bir spor alanı hem de sosyalleşme mekanı olmuştur. Ancak 1980'lerde uyuşturucu ticareti ve şiddet olaylarının artmasıyla birlikte saha, bir suç damgası kazanmış ve yerel halk tarafından uzak durulan bir yere dönüşmüştür.

2008 yılında Maravilla Tarih Derneği'nin çabalarıyla hentbol sahası eski ihtişamına kavuşturulmuş ve topluluğun yeniden bir araya geldiği bir alan haline gelmiştir. Hentbol sporunun, Maravilla kültürü içindeki önemi sadece fiziksel aktiviteyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve aidiyet duygusunu pekiştiren bir gelenek olarak sürmektedir.

 

Sokak Stiline Uygun Pachuco Etkileri Pachucos'un şık zoot suit tarzı, sokak giyimine daha rahat ve sade bir şekilde uyarlanmıştır. Maravilla çeteleri, sokak kültürünü yansıtan unsurları benimseyerek kendilerine özgü bir stil oluşturmuştur. İşte bu stilin öne çıkan unsurları:

  1. Bol Pantolonlar: Geniş paçalı pantolonlar, sokakta hareket özgürlüğü sağladığı için tercih edilir. Dizlerde hafif bol, ayak bileklerinde daralan kesimler sokak stilinin vazgeçilmezidir.

  2. Gömlek ve Atlet Kombinasyonu: Flanel kareli gömlekler, altına giyilen beyaz atletlerle rahat bir tarz yaratır. Gömleklerin üst düğmesi iliklenir, diğer kısımları açık bırakılarak salaş bir görünüm elde edilir.

  3. Hafif Ceketler ve Kapüşonlular: Zoot suit'in ağır ceketleri yerine, sokak ortamına uygun hafif bomber ceketler veya kapüşonlu sweatshirtler tercih edilir. Üzerinde Aztec kültürüne ait işlemeler bulunabilir.

  4. Bandanalar ve Şapkalar: Sokak stilinin en dikkat çekici aksesuarlarından biri olan bandanalar, yeşil, mavi veya siyah renklerde kullanılır. Beyzbol şapkaları, ayakkabı bağcıkları gibi tamamlayıcı unsurlar kullanırlar.

  5. Ayakkabılar: Nike Cortez, Vans veya Converse gibi spor ayakkabılar, dayanıklılığı ve rahatlığı ile öne çıkar. Sokakta hızlı hareket etmek için idealdir.

  6. Aksesuarlar: Gösterişten uzak, işlevsel aksesuarlar tercih edilir. İnce zincirler, sade bileklikler ve güneş gözlükleri stilin tamamlayıcılarıdır. Genellikle dini aksesuarlarda takılır.

 

 

Günümüzde MARAVILLA

 


Maravilla çeteleri, tarihsel olarak Los Angeles’ın güneydoğusundaki bölgelerde etkin olmuş ve günümüzde küçük klikler halinde varlıklarını sürdürmektedir. Bu klikler, birbirinden bağımsız olsa da genellikle aynı çete çatısı altında birleşen gruplardır. Maravilla'nın farklı alt grupları arasında Ford Maravilla, Arizona MaraVilla (AMV, AZAMV), El Hoyo MaraVilla (HMV), Fisher Street Locos MaraVilla (FSLMV), Fraser MaraVilla (FRMV), Gage MaraVilla (GMV), High Times MaraVilla (HTS MV), Juarez MaraVilla (JMV), Lote MaraVilla (LMR), Lopez MaraVilla (LMV), Marianna MaraVilla, Moeriya MaraVilla, Pomeroy MaraVilla, Maravilla Projects (MVP), Raskals MaraVilla, MaraVilla Rifa ve Rock MaraVilla (RMV) gibi isimler yer almaktadır. Her bir grup, kendi içerisinde belirli hiyerarşik yapılara ve liderlere sahip olup, ortak bir hedefe yönelmişlerdir: çeteyi korumak, güçlendirmek ve genişletmek.

Ancak, Greenlight olayı sonrası, özellikle 2000'li yıllardan itibaren Maravilla çetelerinin yapısında köklü değişiklikler yaşanmıştır. Bu dönemde bazı gruplar, Meksika mafyasının etkisi altına girmiştir ve bu durum, çetelerin faaliyetlerini ve yönetim biçimlerini etkilemiştir. Bugün sokaklarda "3rd generation" (üçüncü nesil) üyeler oldukça nadir bulunur. Bu nesil, geçmişte sokaklarda aktif olarak yer alan, daha yaşlı ve deneyimli üyelerden oluşuyordu. Çoğu üçüncü nesil üyesi, şu anda cezaevlerinde yer almaktadır. Cezaevlerinde bulunan bu liderler, hem hapishane içindeki diğer çete üyeleriyle ilişkileri yönetmekte hem de sokaklardaki faaliyetleri yönlendirmektedir.

Dördüncü nesil, genellikle 13-17 yaş arasındaki gençlerden oluşmaktadır. Bu genç üyeler, çetelerin geleceğini şekillendirecek olan yeni jenerasyonu temsil eder. Ancak, bu yaş grubu daha çok sokaklarda etkin olmak yerine daha gösteriş hastası çocuklardır. Hatta Marvelous içerisinde doğan bir çok çocuğun babası (bunlar eski maravilla üyeleri) çocuklarını iyi bir adam olmaya zorlarlar. Çeteden uzak tutmaya çalışırlar.
Yeni nesil çete üyeleri greenlight kararına göndermede bulunmak için yeşil bandanalar veya yeşil ışık göndermesi yapsalarda yaşlı üyelere "yeşil ışık kararı doğru muydu?" sorusu yöneltildiğinde bile bu üyeler eski deneyimlerinden dolayı bu konuda yorumsuz kalmayı tercih ederler. Genel olarak kliklerin kendilerine has olan renkleri bulunur. Bunlar arasında çoğunlukla mavi, beyaz ve siyah temel alınır.
Genel olarak, Maravilla çeteleri hem sokaklarda hem de cezaevlerinde güçlü bir yapı oluşturarak, yasadışı faaliyetlerini sürdürmeye devam etmektedirler. Ancak, bu yapı zamanla değişmiş ve daha karmaşık bir hal almıştır.

 

 

Ekstra kaynaklar:

Marianna Maravilla'dan 3nesil bir çete üyesi Daniel Ayala. Günümüzde ki Marvelouslar hakkında güncel detaylı bilgiler veriyor.

Spoiler

 

 

 

WestcoastHitta tarafından düzenlendi
  • Beğen 3
  • Mükemmel 2
Yorum bağlantısı
Share on other sites

Yorum atmak için bir hesap oluşturun

Yorum yapabilmek için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Topluluğumuza katılmak için hesap için kaydolun.

Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten hesabınız var mı? Oturum açın.

Giriş Yap
×
×
  • Create New...